12 Eylül 2011 Pazartesi

Echeveria pulvinata 'Ruby Blush'

Yeşil ve turuncunun muhteşem uyumu...
Turuncu ateşi...

Bahar geliyor. Ocak ayında ortaya çıkartıp Şubat boyu büyüttüğü çiçek goncalarını, birer birer ve giderek bir demet halinde Mart ayı boyunca gözlerimizin önüne serecek, Echeveria pulvinata 'Ruby Blush' adını verdikleri bu muhteşem sukkulent...Aile boyu Crassulaceae olduğunu öğreniyoruz kaynaklardan, ama köken yok. Yani bu haliyle dünya coğrafyasının şurasına ya da burasına ait olduğunu söyleyemiyoruz çünkü o bir melez, yani insan yapımı. Bu nedenle de kaynaklarda "bahçe orijinli" olarak tanımlanıyor.
Ancak az kurcaladığımızda birinci derecedeki akrabası olan Echeveria pulvinata'nın Meksika kökenli olduğunu öğreniyoruz. Bir kademe uzak akrabası ise belki Echeveria pulvinata 'Frosty'. O da Meksika kökenli.
Yani 'Ruby Blush'ımız meksika kanı taşıyor.
Ancak tüm Echeverialar gibi oda "cins adı"nı 18'inci yüzyıl ispanyol botanik bilimcisi Atanasio Echeveria Codoy'un soyadından alıyor. (Bu sözcüğün telafuzuyla ilgili rivayet muhtelif: Eşeveria mı desek, Ekeveria mı? Bana Ekeveria gibi geliyor ama İspanyolca bilen bir dostumuz belki bu ikilemi ortadan kaldırır:-)

Bu kadar bilimden sonra gelelim pratiğe...
Bu denli mükemmel bir güzelliğe sahip 'Ruby Blush'ımız, hiç de çağrıştırdığı gibi nazlı bir sukkulent değil. Az yetişkin olması koşuluyla suya, neme gayet dayanıklı.
Dahası soğuk dayanımı da gayet iyi. Sıfırın altında 2,3 dereceye rahatlıkla dayandığını gözledim (kaynaklarda donma ısısı -7 görünüyor). Dahası bu kış boyu (ama bu kışın İstanbul'da görece hafif geçtiğini dikkate alın) bahçede kalan bir saksı 'Ruby Blush'ın seradaki kardeşlerinden çok daha keyifli bir durumda olduğunu söyleyebilirim.
Genelde, tüylü bitkiler üzerlerine püskürtülen sudan çok hoşlanmasalar da, 'Ruby Blush'ın şeftali tüyü kıvamındaki tüylü yapraklarının ıslanmaktan hiç de şikayetçi olmadıklarını rahatlıkla gözlemlenebiliriz.Echeveria pulvinata 'Ruby Blush''ın üretimini yapraktan yapmayı denediğinizde büyük hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Yapraktan üretime çok da yatkın olmayan bu tür en kolay çelikle çoğaltılabiliyor.
'Ruby Blush'ın talep ettiği en önemli unsunlardan biri ise ışık. Güneşi seven ancak tüm benzeri türler gibi yakıcı ışınlardan hoşlanmayan 'Ruby Blush' uygun ışık koşullarında yapraklarının kenarlarını kızartarak bir başka ziyafet sunuyor gözlerimizin önüne. Ve tabii ki tam da bu nedenle iç mekanlar yerine en azından aydınlık cam önlerini tercih ediyor.

 
Form olarak dikine büyümeyi seçen sukkulentimiz, büyüdükçe alttaki yapraklarını dökse de tüylü yaprakları ve erken ilkbaharda açan canlı turuncu/portakal rengi çiçekleriyle yıl boyunca ihtişamından hiç birşey yitirmiyor. 'Ruby Blush', en çok, bu dikine büyüme biçimine uyumlu saksılarda gösteriyor kendini...
Hele güzelliğine nazaran seçici olmayan isterleri dikkate alındığında, Echeveria pulvinata 'Ruby Blush''ı ülkemizin her yerinde keyifle yetiştirmek olanaklı.
 

9 Eylül 2011 Cuma

"Cristata"lar

Austrocylindropuntia subulata cristata 
KOD / CODE: 029



Austrocylindropuntia vestita cristata
KOD / CODE: 030



Cleistocactus samaipatanus cristata
KOD / CODE: 022




Cylindropuntia fulgida cristata
 KOD / CODE: 069

 Bakım Bilgileri için tıklayınız

Echeveria agavoides cristata
KOD / CODE: 005


Mammillaria elongata cristata
KOD / CODE: 093



Opuntia microdasys cristata
KOD / CODE: 055

8 Eylül 2011 Perşembe

Aklınızda Bulunsun

Bitkilerinizin demir gereksinimi için...

Evde içtiğiniz gazoz, meyve suyu, bira vb'nin kapaklarını atmayınız. Bu kapakları bir poşet içinde ıslatıp/nemlendirip bir süre beklettikten sonra paslanan kapakları kaktüs ve sukkulentlerinizin topraklarına bırakır ya da parmağınızla az bastırıp gömerseniz paslı kapaklar, süreç içinde, bitkilerinizin demir gereksinimlerinin karşılanmasında yardımcı olacaklardır. (Bekletmeden de aynı işlemi yaptığınızda metaller, kısa zamanda paslanacaklardır.) Bu demir kaynaklarını benzer biçimde diğer bitkileriniz için de kullanabilirsiniz. Söz konusu materyalleri saksılardaki toprakların altlarına karıştırmayıp üst yüzeylerde bulundurduğunuzda, demir ağır bir metal olduğu için sulama suyuyla birlikte bitkilerin köklerine doğru sirayet edecektir. 

Ayrıca, bu malzemeleri, bitkilerinizi ekerken drenajı sağlaması için saksı diplerinde de kullanabilirsiniz.


7 Eylül 2011 Çarşamba

Ferocactus latispinus

Bakım Bilgileri

Sukkulentlerde ve Kaktüslerde Toprak Karışımı

DERE KUMU (Drenaj)

Sukkulent ve kaktüs yetiştirme ortamlarının en önemli özelliği drenajı (su geçirgenliği) yüksek toprak karışımlarının kullanılmasıdır. 

(Bu bitkiler, gereksinim duydukları suyu gövde ve yapraklarında depoladıklarından diğer bitkiler kadar sık sulanmaya gereksinim duymazlar. Dolayısıyla yapıları bu sulama rejimine göre şekillendiğinden topraklarında uzun süre duran su kök ve gövdelerinde çürümeye ve bitkinin yok olmasına neden olur. Bu nedenle sukkulent ve kaktüslerin drenajı yüksek toprak karışımlarında yetiştirilmeleri vazgeçilmez önemdedir.)
 
Kaktüs yetiştiren meraklı ve koleksiyonerlerin hangisine "kullandıkları toprak karışımının içeriğini" soracak olsanız size her biri diğerinden farklı karışım içeriği söyleyecektir. Bunun nedeni her bir sukkulent ve kaktüs yetiştiricisinin, zaman içinde, deneyimleri sonucu kendi yetiştirdikleri türlerle ilgili en ideal toprak karışımına ulaşmış olduklarını düşünmeleridir. 

(Sukkulent ve kaktüslerin ne kadar çok çeşidi olduğu düşünüldüğünde aslında her bir ailenin -hatta türün- birbirine yakın olmakla birlikte farklı karışımlara gereksinim duyabileceği öngörülebilir. Bu nedenle söz konusu toprak karışımlarında mutlak bir standart yoktur. Çözüm, yetiştirdiğiniz bitkileri tanıdıkça ve yapacağınız denemelerin sonucunda kendi ideal toprak karışımına ulaşmanızdır.)

Burada vermeye çalıştığımız ipuçları kaçınılmaz olarak bir genellemeyi içerecektir. Amaç bitkilerinizin yanlış toprak karışımı kullanımından ötürü görebileceği zararı en aza indirmektir.

Drenajlı toprak karışımı oluşturmanın en kolay ve temel yolu hazırlayacağınız karışıma "dere kumu" eklemektir. 


(Tuz içereceği için deniz kumu ya da deniz kaynaklı çakıl, deniz kabuğu vb kullanmanız önerilmez.)

Yapacağınız karışıma 1/3 ya da 1/2 oranında ekleyeceğiniz "dere kumu", sulama yaptığınızda suyun karışımınızda birikip kalmasını ve karışımınızın çamurlaşmasını engelleyip saksılarınızdaki drenaj sorununu büyük oranda çözecektir.

("Dere kumu"nu, inşaat malzemesi satan depolardan çuvallarla temin edebilirsiniz. Ancak birçok çeşidi bulunan bu kumun "kaba" ya da "dişli" olarak tanımlanan biçimini tercih etmeniz karışımınızdaki drenaj oranını arttıracaktır.)

Buna ek olarak, bitkilerinizi ekeceğiniz saksıların dibine pomza, lavtaşı vb. gibi iri malzemeler de koyabilirsiniz. Böylece saksılarınızın dibinde olası su birikmelerini önleyerek kök çürümelerinin önüne geçebilirsiniz.
Yukarıda söz edilen malzemelere ulaşamazsanız çakıltaşı, kiremit ya da tuğla parçacıkları da aynı işi görecektir.
Ayrıca, yine drenaj amacıyla, sukkulent ve kaktüslerinizi ektiğiniz saksı diplerinin mutlaka delik olması gerekir.

TOPRAK

Karışımınızda kullanacağınız bir diğer temel malzeme ise bahçe ya da funda toprağıdır Bitki isteri ve deneyimleriniz ışığında 1/3 ya da 1/2 oranında kullanabileceğiniz toprak, bitkilenizin gereksinim duyduğu temel besin maddelerini sağlayacaktır. Bu nedenle toprağını/saksısını yeni değiştirdiğiniz bitkilerinize, uzunca bir süre, ayrıca gübre/besin takviyesi yapmanız gerekmez. 

(Kullanacağınız toprağı temin ederken özellikle bitki tohumlarından ve zararlı bakterilerden arındırılmış olmasına dikkat etmeniz gerekir. Bu amaçla, kullanacağınız toprağı yarım saat 200 C'ye ayarlanmış bir fırında yarım saat tutmanız önerebileceğimiz pratik bir sterilizasyon yöntemidir. 
Ayrıca "çam gübresi" olarak tanımlanan çam ağaçlarının dibinden alınmış toprak asidik özellik taşıdığından bu tür ortamları seven türlerin dışında kullanılması uygun değildir.)

TORF

Karışımlarınızda kullanabileceğiniz bir diğer malzeme ise büyük marketlerden sterilize edilmiş olarak poşetler içinde temin edebileceğiniz "torf"tur.
Torf, paketleme öncesinde içine ek besin maddeleri katılmamışsa nötr bir malzemedir. Kullandığınız karışımın yapısını gevşeterek bitkilerin kök salınımını kolaylaştırır. 
Yanı sıra, su tutma kapasitesinin yüksekliği bu malzemeyi sukkulent ve kaktüslerimiz söz konusu olduğunda dikkatli kullanmamızı gerektirir.
Kimi meraklı ve kolleksiyonerlerin karışımlarına 2/5, 1/3 ya da 1/4 oranında ilave ettikleri "torf"u  bu oranların üzerinde kullanmamakta fayda vardır. 
Karışımlarda sözü edilen oranlarda torf kullanımı suya ve neme toleransı yüksek türlerde (Haworthia'ların pek çok çeşidi bu kapsamda düşünülebilir) daha çok tercih edilebilir.

DİĞER KATKI MALZEMELERİ

Yukarıda sözü edilen temel karışım malzemelerinin yanında, hazırlayacağınız karışıma, pomza, lavtaşı, zeolit, perlit gibi volkanik ya da volkanik olmayan malzemelerden de kullanabilirsiniz. Bu malzemeler, gözenekli yapıları nedeniyle toprağın, dolayısıyla bitki köklerinin hava almasını sağlayacağı gibi; yer yer süngerimsi özelliklerinden ötürü bünyelerine alacakları suyu (toprağı çamurlaştırmadan) bitkinin gerektiğinde kullanmasına izin vereceklerdir.
Ayrıca, yine bu özellikleri sonucu besin maddelerini tutarak sulama suyuyla akıp gitmesini önemli oranda azaltacaklardır. 
Karışımda kullanılacak bu malzemelerin büyüklüğünün saksı dibinde kullanılanlara göre daha küçük (0,5-10 mm) olmasına da özen göstermekte fayda vardır.


KARIŞIM ÖRNEKLERİ

Yukarıda her sukkulent ve kaktüs yetiştiricisinin kendi bitkileri için farklı toprak karışımları kullandığını, bu konuda mutlak bir doğrunun/standardın olmadığını belirtmiştik. Ancak, özellikle bu bitkilere ilgi duyan ve yeni yeni yetiştiriciliğe başlayanlar için farklı oranlar içeren bir kaç karışım örneği vermek faydalı olabilir.

Torf da içeren en yaygın karışım oranları:
1/3 Toprak + 1/3 Kaba dere kumu + 1/3 Torf şeklindedir.

Benzer biçimde, özellikle yetiştirme ortamlarında daha az su isteyen türler için torf oranı düşürülerek;
2/5 Toprak + 2/5 Kaba dere kumu + 1/5 Torf  ya da 
2/6 Toprak + 3/6 Kaba dere kumu + 1/6 Torf 
şeklinde karışımlar hazırlanabilir.

Hiç torf kullanmadan da 1/2 Toprak + 1/2 Kaba dere kumu 
biçiminde hazırlanacak bir karışım torf gibi su tutan bir malzeme içermediğinden özellikle pek çok kaktüs türü için daha uygun bir ortam oluşturabilir.

(Özellikle ithal bitkilerde gördüğünüz yetiştirme ortamı olarak sadece torf kullanımı kendi yetiştirdiğiniz bitkiler için önerilmemektedir. Ayrıca, edindiğiniz bitkiler sadece torfa ekilmiş ise doğru bir zamanda torfun kendi toprak karışımınızla değiştirilmesinde fayda vardır.)

(Bu arada unutmamak gerekir ki karışımlarınızda kullanacağınız torf oranı arttıkça -eğer kullandığınız torf, besin maddeleri eklenerek zenginleştirilmemiş ise- karışımınızdaki besin maddesi oranı da düşeceğinden bitkiniz kısa bir süre sonra ek besin maddesine gereksinim duyacaktır.
Sukkulent ve Kaktüslerin Besin İstekleri" ayrı bir metinde konu edilecektir.)

Yukarıda örneklendirilen karışım oranlarını değiştirerek çok farklı toprak karışımları elde edebilirsiniz. 

Bu karışımın içine, örneğin 1/10 oranında ekleyeceğiniz ince pomza, lav taşı, zeolit gibi malzemeler karışımınızın çok daha tavlı olmasını sağlayacaktır.

Son olarak, bizlerin ince eleyip sık dokuyarak yetiştirmeye çalıştığımız bu bitkiler doğada çok daha çetin şartlar altında varlıklarını milyonlarca yıldır sürdüregelmişlerdir. 

Sukkulent ve kaktüslerimizin gereksinimi "bize göre iyi ortamlar" değil, "bitkilerimize göre doğru ortamlardır".

 

Rhombophyllum

 Rhombophyllum dolabriforme


 KOD / CODE: 061

Cyanotis

 Cyanotis somaliensis
 KOD / CODE: 074



6 Eylül 2011 Salı

Aeonium

Aeonium 'Kiwi'
KOD / CODE: 059

 

Cereus peruvianus monstrosus

Cereus peruvianus monstrosus

KOD / CODE: 058


x Pachyveria

x Pachveria glauca
KOD / CODE: 057




Echinopsis subdenudata

Stapelia grandiflora

 KOD / CODE: 054
 Çiçek açma zamanı: Ağustos-Eylül

x Alworthia

  x Alworthia 'Black Gem'
KOD / CODE: 053


 Cinsler arası çaprazlama, bitki taksonomisinde, 
iki cins isminin birleşimi
ile oluşan yeni cins isminin önüne getirilen, "x" işareti ile ifade
ediliyor.

x Alworthia, bir Aloe - Hawothia melezi.
Yani extrem bir melezleme çeşidi olan "cinsler arası melezleme" yapılmış.
Bu durumda, isminin tam ve doğru taksonomik yazılış şekli 
x Alworthia'Black Gam'
olmalı.

Alworthia cins ismi olduğu için italik font ile yazılıyor...
Tek tırnak içinde yazılan son kısım hibritin özel ismi olma niteliği
taşımaktadır ve sınıflandırma basamakları içerisinde kültivar (cv.)
basamağına tekabül etmektedir...
Kültivar, bilimsel sınıflandırmada, varyant (var. - ırk) basamağının
altındadır...
Yani kültivar bitkiler, orijini olan türden, en fazla 'aynı insan ırkının
farklı milletleri' olabilecek kadar farklılaşmışlardır...
Bu özel hibrit isimleri daima tek tırnak içinde, her kelimesi büyük harf ile
başlayarak ve düz font ile yazılıyor...

(Bilgilendirme için Sn. Atılım Gülşen'e teşekkür ederiz)