31 Ocak 2012 Salı

Aylostera

Aylostera muscula
 KOD / CODE: 080


Aklınızda Bulunsun

Kar Koşullarında Bitkileriniz

Sukkulent ve Kaktüslerimiz için en çok kaygılandığımız zamanlar kuşkusuz havaların soğuduğu ve özellikle yoğun kar yağışlarının hakim olduğu günlerdir. 
Böylesi dönemlerde, soğuk havalar için aldığımız önlemleri artırmakta fayda vardır. Bitkilerimizi barındırdığımız kapalı balkon, sera gibi mekanlarda özellikle geceleri sabaha dek yakacağımız küçük bir ısıtıcı  ortamın ısısını bir kaç derece yükseltecek, ortamdaki nemi azaltacak ve don koşullarının oluşmasını engelleyecektir. Bu süreçte bitki topraklarının kuru olması da bitkilerin dondan etkilenme olasılığını azaltan çok önemli bir faktördür.
Yaygın inanışın tersine kar koşullarında bitkileriniz için en tehlikeli dönem karın yağıp bitkilerinizi barındırdığınız mekanın üstünü örttüğü günler değil, karın erimeye başlayıp havadaki bulutların dağıldığı zamanlardır. Bu dönemde, üzerimizi bir yorgan gibi kaplayarak yeryüzündeki ısının yükselerek kaçmasını engelleyen bulutlar çekildiğinden havada soğuma ve don riski artacaktır. 
Ayrıca don olayının görüldüğü saatlerin özellikle sabaha karşı gün doğumundan öncesi olduğunu unutmamak gerekir.
Bu arada don oluşumunun süresi de bitkilerimizin göreceği zararda belirleyicidir. Pek çok sukkulent ve kaktüs türü kısa süreli donlara karşı direnç gösterirken don süresinin uzamasından olumsuz etkilenirler.
Özel, kapalı bir mekanda barındırdığımız bitkileri soğuk cam önlerinden geçici bir süreliğine daha ılık ortamlara almamız da onlar için kurtarıcı olacaktır.
Kaçınılması gerekn ise genellikle sardunyalara yaptığımız gibi sukkulent ve kaktüslerimizi naylonla sarıp sarmalamaktır. Bu önlem, naylon içinde oluşacak nem nedeniyle bitkilerimizin çürümesine/erimesine neden olacaktır.
Bunun yerine bitkilerinizin üzerine örteceğiniz gazete yaprakları onları özellikle kısa süreli donlardan korumada şaşırtacak kadar etkili bir önlemdir. Yaprakları birbirinden ayırarak bir kaç kat olarak bitkilerinizin üzerine yaydığınızda daha iyi soruç alıcı bir koruma sağlayabilirsiniz.

Ayrıca bakınız:


27 Ocak 2012 Cuma

Caralluma

Caralluma melanantha 
 KOD / CODE: 079


Aklınızda Bulunsun

Kaktüslerden Tohum Kapsülü Ayırmak -2-

Kaktüslerin bazı cinslerinde (Echinopsis, Cereis, Ferocactus vb) oluşan tohum kapsüllerinin bitkiden ayrılması için kuruması/olgunlaşması beklenirken Mammillaria, Melocactus gibi cinslerde ise olgunlaşma, bitkinin geliştirdiği üreme ve türünü devam ettirebilme stratejisi gereği, tohum kapsülünün kırmızı renk alması ile tamamlanır.
Diğer türlerden daha küçük ve yumuşak olan bu kapsüller bitkinin çiçek açmasının hemen ardından değil bir kaç ay sonra ortaya çıkarlar. Bu tür kapsüller örneğin Mammilaialarda bitki üzerinde uzun süre (3-5 ay) kalabilirken Melokaktüs kapsüllerinin bitki üzerindeki ömürleri görece daha kısadır. 
Bu tür tohum kapsüllerden tohum almak için kapsüllerin kuruması beklenmez. Aksi halde tohumlar kuruyan kapsülle birlikte çoğunlukla yitip gideceklerdir.
Bitkiden ayrılan kapsüller bir bıçakla kesildikten sonra içinden çıkan tohumlar kurutulup ekim zamanına kadar kuru ve karanlık bir ortamda saklanabilirler.
Son olarak, Lithops gibi bazı türlerin dışında, tohumların en geç, alındıkları zamanı takip eden bir yıl içinde ekilmelerinde fayda vardır. Aksi halde gerektiğinden fazla kuruyan tohumlar canlılıklarını yitireceklerinden, tohumların çimlenme oranı düşecektir.

Fotoğraf Galerileri










25 Ocak 2012 Çarşamba

Aklınızda Bulunsun

Kaktüslerden Tohum Kapsülü Ayırmak -1-

Kaktüslerin pek çok cinsinde (Echinopsis, Cereus, Ferocactus ve daha pek çok cinste) tohumlar, tozlaşma gerçekleşmişse, çiçek açmasının hemen ardından çiçeğin bitkiye bağlandığı yerde ortaya çıkan bir kapsülde oluşurlar. Kapsülün büyüklüğü bitkinin cinsine ve türüne göre farklılık gösterir. Bu türlerde oluşan kapsüldeki tohumların olgunluğa ulaşmaları için zamana gereksinimleri vardır. Kapsüller erken kopartıldıkları takdirde tohumların ya henüz oluşamadıkları ya da embriyonik gelişimlerini tamamlayamadıkları görülür. Embriyonik gelişimini tamamlamamış tohumlardan verim almak mümkün değildir. 
Çoğu ilkbahar ve yaz aylarında çiçek açan kaktüslerin tohumları genellikle sonbaharda olgunluğa ulaşırlar. Ayrıca kapsüllerin bitkiden ayrılmaları için en doğru zamanı onları gözlemleyerek de anlayabiliriz.
Olgunlaşan kapsüller kuruma eğilimi gösterir. Yanı sıra tok, sert ve dolgun bir görüntü alan kapsüller Ferocactus, Echinopsis  gibi bazı cinslerde yeşilken de olgunluğa ulaşmış olurlar.
Kuru olarak koparttığımız tohum kapsüllerini elimizle parçaladığımızda tohumlar etrafa yayılırken kabuğu kurumamış kapsülleri bir bıçak yardımıyla yarıp tohumları kapsülden ayırdıktan sonra gölge bir yerde kurumaya bırakmamız gerekir.
Kuruyan tohumları ışık almayacak ve kuru bir ortamda genel ekim zamanı olan ilkbahar aylarına kadar saklayabiliriz.
Bu konudaki diğer ipuçlarımız sonraki yazılara:)


Tunilla

Tunilla chilensis
KOD / CODE: 077



20 Ocak 2012 Cuma

Aklınızda Bulunsun

Bitki ekeceğiniz toprağın sterilizasyonu için...

Eğer sukkulent ve kaktüslerinizi ekeceğiniz toprak steril/bakteri ve zararlılardan arındırılmamış ise ya da bu konuda elinizdeki materyalle ilgili şüpheye sahipseniz bu materyali sterilize etmeniz gerekebilir.
Toprağınız/torfunuz
steril üretim yapan profesyonel firmalardan alınmışsa genellikle bir sorunla karşılaşmazsanız. Bu firmalar kurdukları sistemlerle sterilizasyonu, materyallere yüksek ısıda buhar vererek sağlarlar.
Bizler bu tür olanaklara sahip olmadığımız için aynı sonucu veren farklı yöntemlerden yararlanabiliriz.
Bunların, koleksiyonerler için en pratik olanı "fırın yöntemi"dir. Sukkulent ve kaktüslerinizi ekeceğiniz karışımı 200 dereceye ayarlanmış bir fırında, bir toprak kap ya da bu iş için kullanabileceğiniz tepsi benzeri metal bir kap içinde ve mümkünse yağmur suyu ya da kireç oranı düşük içilecek suyla bir miktar ıslattıktan/nemlendirdikten sonra 1 saat fırınlarsanız bitkilerinizde hastalık oluşturacak bakteri ve zararlılardan kurtulursunuz.
Bu yöntemin tek dezavantajı bitkilerinizin özellikle kök gelişimini teşvik eden mikro organizmalarında kaybedilecek olmasıdır. Bu eksikliğin ekim sonrası yapılabilecek takviyelerle giderilmesi ise olanaklıdır.



19 Ocak 2012 Perşembe

Cleistocactus fieldianus

Aile: Cactaceae
Cins: Cleistocactus
Tür: fieldianus
Kökeni: Peru

Soğuk Dayanımı: -7 C
Işık isteği: Güneş
Su isteği/Bahar ve yaz ayları: Toprağı tamamen kurudukça
Su isteği/Kış: Hiç sulama yapılmaz.   
Toprak isteği: Su geçirgenliği yüksek, kumlu toprak karışımı. 
Büyüme: Dallanarak 1,8 - 6 m.
Çiçeklenme: Çok yıllık bitkilerde iri kırmızı çiçek açar.


Diğer isimleri: 
 Borzicactus calviflorus, Clistanthocereus calviflorus, Borzicactus cajamarcensis, Borzicactus fieldianus, Clistanthocereus fieldianus, Borya calviflorus
 
Ayrıca: Kuraklığa ve soğuga dayanımı çok yüksektir.
Soğuk dayanımı sınırları içinde kalan bölgelerde dış mekan peyzaj bitkisi olarak kullanılabilir.
Yapılacak budama ile sağlıksız ya da görüntüsünü bozan dallar çıkartılabileceği gibi metrelerce boylanmasının önüne geçilebilir.

Aklınızda Bulunsun

Çiçeklenen bitkilerinizden tohum elde etmek için...

Kaktüs ve sukkulentlerinizden tohum elde edip tohumdan yetiştirmek istiyorsanız, bitkilerinizin çiçeklenme dönemlerinde döllenmeye gereksinimleri olduğunu unutmayınız. Açık alanda yetiştirilen bitkiler için bu döllenme arı, sinek, rüzgar gibi (türden türe farklılıklar göstererek) doğal tozlama aracılarıyla sağlanır. Ancak sera, oda vb iç mekanlarda yetiştirdiğiniz bitkilerin çoğunlukla böyle bir şansı olmaz. Dolayısıyla bitkileriniz çiçek açsa da tohuma dönemez, dolayısıyla da tohum kesesi ya da kapsülü oluşturamazlar.
Bu yüzden onlara yardımcı olmanız gerekir. İçeriye arı ve sinek sokamıyorsanız bu işlem için küçük bir suluboya fırçası ya da kulak pamuğu işinizi görecektir. Bitkinizde açan çiçeğin içine sokup hafir döndürerek yapacağınız işlem çoğunlukla sonuç verir. Benzer şekilde bir fön makinesini soğuk rüzgar etkisi yaratmak için de kullanabilirsiniz. Ancak bu yöntem daha az sonuç vericidir.
Yapay tozlaştırma kendine kısır türlerde yeterli olmaz. Bunun için aynı türün aynı dönemde çiçek açmış bir başka bireyine daha gereksinim vardır.
Yine kullanacağınız suluboya fırçası ya da kulak pamuğunu her iki bitkideki çiçeklerin içinde arka arkaya gezdirirseniz döllenmenin sağlanma olasılığını yükseltirsiniz. (Kendine kısır türlerdeki dişi erkek ayrımları da döllenme de etkili olur)

Tohum elde etmede bir diğer önemli unsur da bazı türlerde bitkilerin farklı gen havuzlarından gelmesidir. Aynı gen havuzundan üremiş clonlardan sonuç alamadığınız takdirde, türler arası tozlamayı deneyebilirsiniz.
Son olarak, tohum kapsüllerinin/keselerinin ne zaman bitkiden ayrılacağı konusu önemlidir. Atlamayınız. (Bir başka yazıya:-)



11 Ocak 2012 Çarşamba

x Alworthia 'Black Gem'

Cinsler arası çaprazlama, bitki taksonomisinde, 
iki cins isminin birleşimi
ile oluşan yeni cins isminin önüne getirilen, "x" işareti ile ifade
ediliyor.



x Alworthia, bir Aloe - Hawothia melezi.
Yani extrem bir melezleme çeşidi olan "cinsler arası melezleme" yapılmış.
Bu durumda, isminin tam ve doğru taksonomik yazılış şekli 
x Alworthia'Black Gam'
olmalı.

Alworthia cins ismi olduğu için italik font ile yazılıyor...
Tek tırnak içinde yazılan son kısım hibritin özel ismi olma niteliği
taşımaktadır ve sınıflandırma basamakları içerisinde kültivar (cv.)
basamağına tekabül etmektedir...
Kültivar, bilimsel sınıflandırmada, varyant (var. - ırk) basamağının
altındadır...
Yani kültivar bitkiler, orijini olan türden, en fazla 'aynı insan ırkının
farklı milletleri' olabilecek kadar farklılaşmışlardır...
Bu özel hibrit isimleri daima tek tırnak içinde, her kelimesi büyük harf ile
başlayarak ve düz font ile yazılıyor...

(Bilgilendirme için Sn. Atılım Gülşen'e teşekkür ederiz)

Sedum palmeri

Kışın sona yaklaştığının habercilerinden...
Sarı kraliçe...


Sera ve diğer iç mekan koşullarında Şubat başında çiçeklenmeye başlayan Sedum Palmeri, Crassulaceae ailesindendir.

Soğuğa son derece dayanıklı olan bu sukkulent, Marmara Bölgesi baz alınarak hiç tereddüt edilmeden bahçe ve balkonlarda yetiştirilebilir.
Dış mekanda çiçeklenmeye Şubat ortasında başlar. Kar altında kalmaktan etkilenmeyen Sedum palmeri, en küçüğünden büyük boylara kadar ve çeşitli formlardaki tüm saksılara yakışır. Balkon kenarlarındaki uzun saksılara, askılılara ya da duvar saksılarına ekildiklerinde, büyüdükçe, aşağı sarkma eğilimi göstererek adeta içlerinde barıdırıldıkları saksıların "hakkını verirler".



Gövde ve yaprak görüntüsü ilk bakışta gösterişsiz olsa da şubat ayı boyunca ve giderek Mart ayında salkımlar halinde açan sarı çiçeklerini izlemeye doyum olmaz.
Bahçeye ekildiklerinde, uzayan dallarından saldıkları köklerle toprağa tutunmayı sürdüren Sedum palmeri ekildiği yerde çevresindeki diğer bitkileri rahatsız etmeden yayılma eğilimi gösterir.

Ana vatanı Meksika olan palmeri, en çok yarı gölgeden hoşlanır. Doğrudan gelen Temmuz - Ağustos güneşinin vereceği olası zararlardan korunması gerekir. Karanlığa yakın gölge de, yoğun güneş ışınları gibi formunun ve keyfinin bozulmasına neden olur.
Susuzluğa, diğer sukkulentler gibi, bahçe bitkilerinden çok daha dayanıklıdır. Aynı şekilde, aşırı sulamaya da (bahar ve kış yağmurları dahil) köklerinin dayanımı çok yüksektir.

İç mekanda bakıldıklarında, özellikle sera ve cam mekanlarda ortamdaki neme direnci düşük olmasa da yüksek ortam  neminden etkilenirler. Bu durumda görülen en önemli sorun mantar oluşumlarıdır. Nem giderilmez ya da bitki başka bir mekana taşınmazsa mantar, saksıdaki tüm bitkiye bulaşarak erimesine / çürümesine neden olur.
Üretimi, kış hariç her mevsimde çelikleme yöntemi ile yapılabilir.
Sayılan özellikleri dikkate alınarak yurdumuzun tamamında yetiştirilebilir.

Pachyphytum compactum

Kökeni: Mexico
Soğuk Dayanımı: -7 C
Işık isteği: Güneş, yarı gölge
Su isteği/Bahar ve yaz ayları: Toprağı tamamen kurudukça
Su isteği/Kış: Hiç sulama yapılmadan geçirebilir.   
Toprak isteği: Su geçirgenliği yüksek, kumlu toprak karışımı. 
Büyüme: İyi bakımla bonzai formu elde edilebilir. Yaprak büyüklüğü 2,5-6 cm


Ayrıca: Kuraklığa ve soğuga dayanımı çok yüksektir.
Soğuk dayanımı sınırları içinde kalan bölgelerde dış mekan peyzaj bitkisi olarak kullanılabilir.

Crassula ovata 'Hobbit'

Aile: Crassulaceae
Cins: Crassula
Tür: ovata
Kökeni: Güney Afrika 

Soğuk Dayanımı: -1 C
Işık isteği: Güneş, yarı gölge, gölge
Su isteği/Bahar ve yaz ayları: Toprağı tamamen kurudukça
Su isteği/Kış: Hiç sulama yapılmadan geçirebilir.
Toprak isteği: Su geçirgenliği yüksek, kumlu toprak karışımı
Büyüme: Boyu 1,5 metreyi geçer
Çiçeklenme: Boyu 50 cm'yi geçtikten sonra
 


 Diğer isimleri:
Crassula convoluta, Crassula portutulacea, Crassula argentea

Ayrıca: Özel bir budama gerektirmeksizin gösterişli bonzai formları oluşturmaya son derece müsaittir.
Yazın doğrudan gelen güneş ışından korunması gerekir.
Gölge ortamlardan da hoşlandığı için aydınlık salonlarda salon bitkisi olarak yetiştirilebilir.
Kışın soğuğun etkisi ile yaprak uçları kızararak çok hoş bir görüntü oluşturur.
Kuraklığa dayanımı çok yüksektir.

Cins ve Türlere İlişkin Bilgiler

Adromischus cooperi
 
Aile: Crassulaceae 
Cins: Adromischus 
Tür: cooperi
Kökeni: Güney Afrika (Cape Noorsveld'in doğusu)

Soğuk Dayanımı: -7 C
Işık isteği: Güneş, yarı gölge
Su isteği/Bahar ve yaz ayları: Toprağı tamamen kurudukça
Su isteği/Kış: Hiç sulama yapılmadan geçirebilir.
Toprak isteği: Su geçirgenliği yüksek, kumlu toprak karışımı
Büyüme: Ortalama boy 7 cm, yaprak büyüklüğü 2,5-5 cm
Çiçeklenme: İlkbahar sonu yaz başı


Diğer isimleri:  
Adromischus festivus, Cotyledon cooperi

Ayrıca: Yaprakları güneşten yanmayacak kadar bol ışıklı ortamlarda yaprakların üzeri mor beneklerle kaplanır.
Kuraklığa ve soğuğa dayanımı çok yüksektir.
Soğuk dayanımı sınırları içinde kalan bölgelerde dış mekan peyzaj bitkisi olarak kullanılabilir.

Euphorbia resinifera

Kökeni: Fas
Soğuk Dayanımı: -6 C
Işık isteği: Güneş
Su isteği/Bahar ve yaz ayları: Toprağı tamamen kurudukça
Su isteği/Kış: Hiç sulama yapılmadan geçirebilir.
Toprak isteği: Su geçirgenliği yüksek, kumlu toprak karışımı
Büyüme: Gövdesinden dallar oluşturarak büyür, guruplar oluşturur. 1,5 metreye kadar boylanabilir.
 

Ayrıca: Pek çok Euphorbia türüne göre soğuk dayanımı çok yüksektir. Uzun süreli susuzluğa da rahatlıkla dayanır.
Soğuk dayanımı sınırları içinde kalan bölgelerde dış mekan peyzaj bitkisi olarak kullanılabilir.

Stapelia'ların Kokusu

Stapelia Çiçekleri Neden "Kötü" Kokar?
 
Asclepiadaceae familyasından olan Stapelialar çubuk formlu gövdelere sahipler. Bu gövdeler üzerinden çıkarttıkları sapların ucunda çoğunlukla son derece gösterişli ve renkli çiçekler açarlar. Kimi türlerinde çiçek çapları 25 cm'ye ulaşır. Bitki üzerinde 3-4 gün kalan çiçeklerin formlarının dışındaki en dikkat çekici özelliği çevrelerine salgıladıkları ancak insanlar tarafından sadece çok yaklaşıldığında algılanan kötü / çürük et, leş kokularıdır.
 

Stapelia grandflora

Diğer çiçeklerin çoğunluğu tozlaşmayı sağlayıp tohum bağlayabilmek amacıyla, özellikle arıları çekebilmek için çevrelerine hoş kokular yayarlar. Stapelialar ise, geçirdikleri evrim sonucu, kara ve yeşil sinekler gibi leş, çürük et vb'nden beslenen küçük canlıları tozlanma aracı olarak seçmişlerdir. Bunun nedenini sanırım Stapeliaların anavatanı olan Güney Afrika ve Zambia'da aramamız gerekir. 
 

Stapelia var. rugosa

Evrim süreçlerini bu bölgede yaşayan Stapelialar acaba yaşadıkları ortamlarda çiçeklerini dölleyecek ve hoş kokuları tercih eden aracıları "yeterli miktarda" bulamamış olabilirler mi? Ya da hayvan leşlerinin çiçeklerden daha kolay/sık ve yoğun bulunma olasılığı güçlü olan Afrika'nın güneyinde ki savanlarda (O koşullarda çiçeklerin leşlere göre daha seyrek ve elbette dönemsel olduğu unutulmamalıdır) daha kolay bir hayatta kalma stratejisi midir onları leşsever küçük canlılara yönelten? Evrim, zoru seçmez.


Stapelia grandflora
(Tohum hazneleri)

(Bu leşseverler sadece uçucular da olmayabilir. Stapelia çiçeklerimin üzerinde, leşte görülen kurtçuklar benzeri küçük beyaz kurtcuk topluluğuyla defalarca karşılaştım.)

Ayrıca bu cinse ait türlerin çiçeklerinin çoğunun koyu (çürük et rengi gibi) ve iri (et parçaları gibi) olduğunu da dikkate almak gerekir. Doğal ortamına uyum sağlamayan çiçek renkleri ise bizlerin eseri...


Stapelia grandflora

Bahçemize dönersek, çiçek açmış bir Stapelianızı dış mekana koyduktan kısa bir süre sonra çiçeğin üzerine kara ve yeşil sineklerin üşüştüğünü sizler de gözleyebilirsiniz.

Diğer bir ilginç nokta ise Stapelia çiçeklerinin koku yaymayı geceleri kesmesidir. Gündüz hoş koku yayan pek çok bitkinin tersine çiçeklerini geceleri kapatmayan bu Stapelialar, kapanmak yerine koku salımını durdururlar.

Velhasıl, sukkulent aleminin göründüğünden ilginç üyeleridir Stapelialar...